Alkali Su Nedir?


Mutfak musluklarına bağlanan iyonizerler ilk aşamada bilinen en yüksek standartta biyolojik arıtma yaparlar.Bu aşamada, şehir şebekesine karışmış her türlü mikrop,bakteri, mantar gibi mikroorganizmalar ve bunları arıtmak için kullanılan klor gibi kimyasallar elimine edilir.

Ancak bu arıtma sistemi Reverse Ozmos mantığının tersine işlemekte olup, suyun mineral yapısını eksiltmemektedir.

İkinci aşamada cihazın asıl tanımlı fonksiyonu gerçekleştirilir. Mikroorganizmalardan arındırılmış su, elektroliz ünitesinde ayrıştırma işlevine tabi tutulur. İnsan vücudu açısından son derece yararlı olan alkali mineraller (Kalsiyum, Magnezyum, Potasyum, Sodyum, Silikon, Demir, Manganez) musluğa yönlendirilirken; asidik mineraller (Fosfor, Klor, İyot, Nitrojen, Sülfür) deşarj ünitesine yönlendirilir. Alkali mineraller elektron zengini yapıda oldukları için doğada serbest halde bulunmazlar, genellikle bir asidik mineralle bileşik halindedirler. Asidik minerallerin elimine edilmesi, alkali minerallerin serbest kalmasına yol açmaktadır. Bu durumda ortaya çıkan zengin mineral kaynağı, insan vücudu açısından hiçbir yük oluşturmadan emilebilecek formdadır. Bir solüsyonu alkali hale getirmek için kullanılabilecek en basit yöntem, üzerine alkali tuzlar/mineraller eklemektir. Ancak bilinmektedir ki; bu şekilde oluşmuş alkali yapılar, içindeki mineral değeri açısından vücudumuza hiçbir fayda üretmemektedir. Sadece pH değerinde faydasız bir yükselmeye yol açmaktadır. Ancak iyonizasyon yöntemi ile asidik minerallerden arıtılmış su, son derece etkin ve kullanıma hazır bir mineral kaynağıdır.

İyonizasyon işlevinin ortaya çıkardığı pH değeri yüksek mucizevi su, ikincil bir etki oluşturmuştur. Elektron zengini alkali mineraller aynı zamanda -500mV ORP değerine ulaşmış ve yeryüzünde bilinen en güçlü sıvı antioksidanı oluşmuştur. Antioksidanlar en başta serbest radikalleri nötralize etme kabiliyetleri ile, bağışıklık sistemimizin en etkin koruyucusudur. Kanser dahil 50’den fazla dejeneratif hastalığın serbest radikal hasarlarından kaynaklandığı bilinmektedir. Alkali iyonize su antioksidan değeri gereği portakal suyunun 20 kat fazlası bir antioksidan etkiyle serbest radikalleri nötralize etmektedir.

Gerçek zamanlı bilgisayar kontrolü ile yürütülen bu işlev, suyun moleküler kümesini de küçültmektedir. Doğada su; 15-25 H2O kümesi şeklinde bulunmaktadır ve insan vücudu ancak bu yapı parçalanıp küçültüldükten sonra hücresel nemlenme yapabilmektedir. Alkali İyonize suyun moleküler kümesi 4-6 arası H2O büyüklüğüne indirgendiği için; hücrelerimiz açısından doğrudan emilebilir bir forma ulaşmıştır. Sonuç olarak normal bir suya kıyasla Hidrasyon olarak tanımlanan hücresel nemlenme değeri 10 kat yükselmiştir. Bu süreç vücudun toksinlerden arınma yani “detoks” sürecidir. Bir başka ifadeyle alkali iyonize su kullanarak 10 kat daha etkin detoks etkisine ulaşılabilir.

Son olarak oluşan suyun yapısal özellikleri gereği oksijen taşıma kabiliyeti 2 katına ulaşmıştır. Oksijen zengini su, enerji seviyesinde olağanüstü bir artışa yol açmakta, bağışıklık sistemini korumakta ve yaşlanma sürecini yavaşlatmaktadır.


« Anasayfa